Translation meaning & definition of the word "yell" into Turkish language
Türk diline "yell" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Yell
[Haykırmak]/jɛl/
noun
1. A loud utterance
- Often in protest or opposition
- "The speaker was interrupted by loud cries from the rear of the audience"
- synonym:
- cry ,
- outcry ,
- call ,
- yell ,
- shout ,
- vociferation
1. Yüksek sesle söylemek
- Genellikle protesto veya muhalefet
- "Konuşmacı, seyircinin arkasından gelen yüksek sesle çığlıklarla kesildi"
- eşanlamlı:
- ağlamak ,
- haykırış ,
- çağrı ,
- haykırmak ,
- meslek
2. A loud utterance of emotion (especially when inarticulate)
- "A cry of rage"
- "A yell of pain"
- synonym:
- cry ,
- yell
2. Yüksek sesle bir duygu ifadesi (özellikle anlaşılmazken)
- "Öfke çığlığı"
- "Acı çığlığı"
- eşanlamlı:
- ağlamak ,
- haykırmak
verb
1. Utter a sudden loud cry
- "She cried with pain when the doctor inserted the needle"
- "I yelled to her from the window but she couldn't hear me"
- synonym:
- shout ,
- shout out ,
- cry ,
- call ,
- yell ,
- scream ,
- holler ,
- hollo ,
- squall
1. Aniden yüksek sesle ağlayan
- "Doktor iğneyi taktığında acıyla ağladı"
- "Ona pencereden bağırdım ama beni duyamadı"
- eşanlamlı:
- haykırmak ,
- ağlamak ,
- çağrı ,
- çığlık ,
- seslenmek ,
- bağırmak ,
- kasırga
2. Utter or declare in a very loud voice
- "You don't have to yell--i can hear you just fine"
- synonym:
- yell ,
- scream
2. Çok yüksek sesle dile veya beyan et
- "Söylemek zorunda değilsin-seni gayet iyi duyabiliyorum"
- eşanlamlı:
- haykırmak ,
- çığlık
Examples of using
Did you really have to yell that loud?
Gerçekten yüksek sesle bağırmak zorunda mıydın?
Don't yell at Tom.
Tom'a bağırma.
You shouldn't yell.
Bağırmamalısın.