Translation meaning & definition of the word "yawn" into Turkish language
Türk diline "yawn" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Yawn
[Yarılmak]/jɔn/
noun
1. An involuntary intake of breath through a wide open mouth
- Usually triggered by fatigue or boredom
- "He could not suppress a yawn"
- "The yawning in the audience told him it was time to stop"
- "He apologized for his oscitancy"
- synonym:
- yawn ,
- yawning ,
- oscitance ,
- oscitancy
1. Geniş bir açık ağızdan istemsiz bir nefes alımı
- Genellikle yorgunluk veya can sıkıntısı ile tetiklenir
- "Bir esnemeyi bastıramadı"
- "Seyircilerdeki esneme ona durma zamanının geldiğini söyledi"
- "Umutsuzluğu için özür diledi"
- eşanlamlı:
- yarılmak ,
- esneme ,
- oscitance
verb
1. Utter a yawn, as from lack of oxygen or when one is tired
- "The child yawned during the long performance"
- synonym:
- yawn
1. Oksijen eksikliğinden veya yorgun olduğunda olduğu gibi bir esneme
- "Çocuk uzun performans sırasında esnedi"
- eşanlamlı:
- yarılmak
2. Be wide open
- "The deep gaping canyon"
- synonym:
- gape ,
- yawn ,
- yaw
2. Açık olmak
- "Derin boşluklu kanyon"
- eşanlamlı:
- bakakalmak ,
- yarılmak ,
- yaw
Examples of using
We yawn when we are short of oxygen.
Oksijenimiz azaldığında esneriz.
Cover your mouth when you cough, sneeze, or yawn.
Öksürürken, hapşırırken veya esnerken ağzınızı kapatın.