Translation meaning & definition of the word "wreck" into Turkish language
Türk diline "yık" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Wreck
[Bozmak]/rɛk/
noun
1. Something or someone that has suffered ruin or dilapidation
- "The house was a wreck when they bought it"
- "Thanks to that quack i am a human wreck"
- synonym:
- wreck
1. Bir şey ya da harap veya harap olmuş biri
- "Ev satın aldıklarında bir enkazdı"
- "Şükürler olsun ki ben bir insan enkazıyım"
- eşanlamlı:
- bozmak
2. An accident that destroys a ship at sea
- synonym:
- shipwreck ,
- wreck
2. Denizde bir gemiyi yok eden bir kaza
- eşanlamlı:
- batık ,
- bozmak
3. A serious accident (usually involving one or more vehicles)
- "They are still investigating the crash of the twa plane"
- synonym:
- crash ,
- wreck
3. Ciddi bir kaza (genellikle bir veya daha fazla araç içeren)
- "Hala twa uçağının kazasını araştırıyorlar"
- eşanlamlı:
- çarpmak ,
- bozmak
4. A ship that has been destroyed at sea
- synonym:
- wreck
4. Denizde yok olan bir gemi
- eşanlamlı:
- bozmak
verb
1. Smash or break forcefully
- "The kid busted up the car"
- synonym:
- bust up ,
- wreck ,
- wrack
1. Zorla parçalayın veya kırın
- "Çocuk arabayı çarptı"
- eşanlamlı:
- kabartmak ,
- bozmak ,
- harabe
Examples of using
Tom is a wreck.
Tom bir harabe.
He's a nervous wreck.
O çok fazla gergin.
You're a total wreck.
Sen tam bir harabesin.