Translation meaning & definition of the word "worse" into Turkish language
Türk diline "en kötü" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Worse
[Daha kötü]/wərs/
noun
1. Something inferior in quality or condition or effect
- "For better or for worse"
- "Accused of cheating and lying and worse"
- synonym:
- worse
1. Kalite, durum veya etki bakımından daha düşük bir şey
- "Daha iyi ya da daha kötüsü için"
- "Hile yapmak, yalan söylemek ve daha da kötüsü" suçlamasıyla"
- eşanlamlı:
- daha kötü
adjective
1. (comparative of `bad') inferior to another in quality or condition or desirability
- "This road is worse than the first one we took"
- "The road is in worse shape than it was"
- "She was accused of worse things than cheating and lying"
- synonym:
- worse
1. (`bad'ın karşılaştırması') kalite veya koşul veya arzu edilebilirlik bakımından bir başkasından daha düşüktür
- "Bu yol ilk aldığımızdan daha kötü"
- "Yol olduğundan daha kötü durumda"
- "Hile yapmaktan ve yalan söylemekten daha kötü şeylerle suçlandı"
- eşanlamlı:
- daha kötü
2. Changed for the worse in health or fitness
- "I feel worse today"
- "Her cold is worse"
- synonym:
- worse ,
- worsened
2. Sağlık veya zindelikte daha da kötüleşti
- "Bugün kendimi daha kötü hissediyorum"
- "Soğukluğu daha kötü"
- eşanlamlı:
- daha kötü ,
- kötüleşti
adverb
1. (comparative of `ill') in a less effective or successful or desirable manner
- "He did worse on the second exam"
- synonym:
- worse
1. (`comparative of `ill') daha az etkili veya başarılı veya arzu edilen bir şekilde
- "İkinci sınavda daha kötüsünü yaptı"
- eşanlamlı:
- daha kötü
Examples of using
We could do worse.
Daha da kötüsünü yapabiliriz.
You're worse than Tom.
Sen Tom'dan daha kötüsün.
Tom is getting worse.
Tom daha kötü oluyor.