Tom is the one you should be worried about.
Endişelenmen gereken kişi Tom.
Tom is obviously worried about something.
Tom belli ki bir şey hakkında endişeli.
Tom is not the one you should be worried about.
Endişelenmen gereken kişi Tom değil.
You're the one who should be worried.
Endişelenmesi gereken sensin.
You're the one who should be worried.
Endişelenmesi gereken sensin.
You should be worried, too.
Sen de endişelenmelisin.
You must be very worried about what's going on.
Neler olduğu konusunda çok endişeli olmalısın.
You must be very worried about Tom.
Tom hakkında çok endişeleniyor olmalısın.
I was terribly worried.
Korkunç derecede endişelendim.
Tom tried not to look worried.
Tom endişeli görünmemeye çalıştı.
Tom had a worried look on his face.
Tom'un yüzünde endişeli bir bakış vardı.
Tom seems to be worried about something.
Tom bir şey hakkında endişeli gibi görünüyor.
You had us worried.
Bizi endişelendirdin.
Tom looks real worried.
Tom gerçekten endişeli görünüyor.
I was worried about this.
Bu konuda endişelenmiştim.
Tom is worried about being sued.
Tom dava edilmekten endişe ediyor.
I suppose you're worried about Tom.
Sanırım Tom için endişeleniyorsun.
I suddenly got very worried about Tom.
Birden Tom için çok endişelenmeye başladım.
You're worried, aren't you?
Endişelisin, değil mi?
I never worried about Tom.
Tom hakkında asla endişelenmedim.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.