Translation meaning & definition of the word "worm" into Turkish language
Türk diline "solucan" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Worm
[Kurtçuk]noun
1. Any of numerous relatively small elongated soft-bodied animals especially of the phyla annelida and chaetognatha and nematoda and nemertea and platyhelminthes
- Also many insect larvae
- synonym:
- worm
1. Özellikle filum annelida ve chaetognatha ve nematoda ve nemertea ve platyhelminthes'in çok sayıda nispeten küçük uzun yumuşak gövdeli hayvanlarından herhangi biri
- Ayrıca birçok böcek larvası
- eşanlamlı:
- kurtçuk
2. A person who has a nasty or unethical character undeserving of respect
- synonym:
- worm ,
- louse ,
- insect ,
- dirt ball
2. Saygıyı hak etmeyen kötü veya etik olmayan bir karaktere sahip olan bir kişi
- eşanlamlı:
- kurtçuk ,
- bit ,
- böcek ,
- çamur topu
3. A software program capable of reproducing itself that can spread from one computer to the next over a network
- "Worms take advantage of automatic file sending and receiving features found on many computers"
- synonym:
- worm
3. Bir ağ üzerinden bir bilgisayardan diğerine yayılabilen kendini yeniden üretebilen bir yazılım programı
- "Solucanlar, birçok bilgisayarda bulunan otomatik dosya gönderme ve alma özelliklerinden yararlanır"
- eşanlamlı:
- kurtçuk
4. Screw thread on a gear with the teeth of a worm wheel or rack
- synonym:
- worm
4. Bir sonsuz tekerlek veya rafın dişleri olan bir dişli üzerinde vida dişi
- eşanlamlı:
- kurtçuk
verb
1. To move in a twisting or contorted motion, (especially when struggling)
- "The prisoner writhed in discomfort"
- "The child tried to wriggle free from his aunt's embrace"
- synonym:
- writhe ,
- wrestle ,
- wriggle ,
- worm ,
- squirm ,
- twist
1. Büküm veya bükülmüş bir harekette hareket etmek için (özellikle mücadele ederken)
- "Saldıran rahatsızlık içinde kıvrandı"
- "Çocuk teyzesinin kucaklaşmasından kurtulmaya çalıştı"
- eşanlamlı:
- kıvranmak ,
- uğraşmak ,
- kurtçuk ,
- bükme