Translation meaning & definition of the word "wooden" into Turkish language

adjective

1. Made or consisting of (entirely or in part) or employing wood

• "A wooden box"

• "An ancient cart with wooden wheels"

synonym:
• wooden

1. Ahşaptan yapılmış veya (tamamen veya kısmen) veya ahşaptan yapılmıştır

• "Ahşap kutu"

• "Ahşap tekerlekli eski bir araba"

eşanlamlı:
• ahşap

2. Lacking ease or grace

• "The actor's performance was wooden"

• "A wooden smile"

synonym:
• wooden

2. Kolaylık veya zarafet eksikliği

• "Aktörün performansı ahşaptı"

• "Tahta bir gülümseme"

eşanlamlı:
• ahşap

Examples of using

How much is that wooden chair?

Bu ahşap sandalye ne kadar?

We sell metal, paper, and wooden plates.

Metal, kağıt ve tahta tabaklar satarız.

I have a wooden table.

Ahşap bir masam var.

Most Shakuhachi are made from bamboo, but recently some wooden ones have appeared.

Japon flütleri çoğunlukla bambu kamışından yapılır, fakat son zamanlarda bazı ağaç olanları ortaya çıkmıştır.

This is a wooden table.

Bu tahta bir masadır.

He carved me a wooden doll.

Bana tahtadan bir oyuncak bebek oydu.

I have a wooden comb.

Benim bir tahta tarağım var.

Please use this wooden box in place of a chair.

Bir sandalye yerine lütfen bu ahşap kutuyu kullan.

The old man named the wooden doll Pinocchio.

Yaşlı adam ahşap bebeğe Pinokyo adını verdi.

This is a wooden comb.

Bu tahta bir tarak.

The garden was surrounded by a wooden fence.

Bahçe ahşap bir çitle çevriliydi.

I'd rather live in a wooden house.

Ahşap bir evde yaşamayı tercih ederim.

The hermit lived in a wooden hut.

Keşiş ahşap bir kulübede yaşıyordu.