Translation meaning & definition of the word "woman" into Turkish language
Türk diline "kadın" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Woman
[Kadın]/wʊmən/
noun
1. An adult female person (as opposed to a man)
- "The woman kept house while the man hunted"
- synonym:
- woman ,
- adult female
1. Yetişkin bir kadın (bir erkeğin aksine)
- "Erkek avlanırken kadın ev tuttu"
- eşanlamlı:
- kadın ,
- yetişkin kadın
2. A female person who plays a significant role (wife or mistress or girlfriend) in the life of a particular man
- "He was faithful to his woman"
- synonym:
- woman
2. Belirli bir erkeğin hayatında önemli bir rol oynayan bir kadın (karısı veya metresi veya kız arkadaşı)
- "Kadına sadıktı"
- eşanlamlı:
- kadın
3. A human female employed to do housework
- "The char will clean the carpet"
- "I have a woman who comes in four hours a day while i write"
- synonym:
- charwoman ,
- char ,
- cleaning woman ,
- cleaning lady ,
- woman
3. Ev işi yapmak için çalışan bir kadın
- "Char halıyı temizleyecek"
- "Ben yazarken günde dört saat gelen bir kadın var"
- eşanlamlı:
- gündelikçi kadın ,
- kömürleşmek ,
- temizlikçi kadın ,
- kadın
4. Women as a class
- "It's an insult to american womanhood"
- "Woman is the glory of creation"
- "The fair sex gathered on the veranda"
- synonym:
- womanhood ,
- woman ,
- fair sex
4. Sınıf olarak kadın
- "Bu amerikan kadınlığına hakarettir"
- "Kadın yaratılışın ihtişamıdır"
- "Adil seks verandada toplandı"
- eşanlamlı:
- kadınlık ,
- kadın ,
- adil seks
Examples of using
Tom married a woman half his age.
Tom onun yarı yaşında bir kadınla evlendi.
You're not the only woman here.
Buradaki tek kadın sen değilsin.
You're an extraordinary woman.
Olağanüstü bir kadınsın.