- Home >
- Dictionary >
- Turkish >
- W >
- Within
Translation of "within" into Turkish
✖
English⟶Turkish
- Definition
- Arabic
- Bulgarian
- Catalan
- Czech
- German
- Greek
- Spanish
- French
- Hindi
- Hungarian
- Indonesian
- Italian
- Japanese
- Korean
- Latvian
- Malay
- Dutch
- Polish
- Portuguese
- Romanian
- Russian
- Swedish
- Thai
- Tagalog
- Ukrainian
- Vietnamese
- Chinese (Simplified)
- Chinese (Traditional)
Suggestion:
The word you entered is not in our dictionary.
Içinde
IPA : /wɪðɪn/
synonyms:
Tom will be here within the hour.
Tom bir saat içinde burada olacak.
When the truth is found to be lies and all the joy within you dies, don't you want somebody to love?
Gerçeğin yalan olduğu anlaşıldığında ve içinizdeki tüm neşe öldüğünde, birinin sevmesini istemez misiniz?
I arrived within 30 minutes.
30 dakika içinde geldim.
I want it done within the hour.
Bir saat içinde yapılmasını istiyorum.
All countries have a responsibility to preserve the ancestral relics of every people group within their borders, and to pass these on to the coming generations.
Tüm ülkelerin, sınırları içindeki her halk grubunun atalarının kalıntılarını koruma ve bunları gelecek nesillere aktarma sorumluluğu vardır.
All countries have a responsibility to preserve the ancestral relics of every people group within their borders, and to pass these on to the coming generations.
Tüm ülkelerin, sınırları içindeki her halk grubunun atalarının kalıntılarını koruma ve bunları gelecek nesillere aktarma sorumluluğu vardır.
Your order will be ready within half an hour.
Siparişiniz yarım saat içinde hazır olacaktır.
I'll do everything within my power to make sure your children are safe.
Çocuklarınızın güvende olduğundan emin olmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.
I'll give you anything you want within reason.
Sana aklın ölçüsünde istediğin her şeyi vereceğim.
The police were at Tom's door within three minutes after the phone call.
Polis, telefon görüşmesinden sonra üç dakika içinde Tom'un kapısındaydı.
Tom did everything within his power to keep Mary from being elected president of the student council.
Tom Mary'nin öğrenci konseyinin başkanı seçilmesini engellemek için gücü dahilindeki her şeyi yaptı.
Tom did everything within his power to save the children that were trapped in the burning building.
Tom yanan binada mahsur kalan çocukları kurtarmak için elinden gelen her şeyi yaptı.
Tom is doing everything within his power to improve the patients quality of life.
Tom hastanın yaşam kalitesini iyileştirmek için gücü dahilindeki her şeyi yapıyor.
Tom promised to do everything within his power to ensure that this kind of thing wouldn't happen again.
Tom bu tür şeylerin bir daha yaşanmamasını sağlamak için gücü dahilindeki her şeyi yapacağına söz verdi.
Tom should be here within fifteen minutes.
Tom on beş dakika içinde burada olmalı.
Tom vowed to do everything within his power to protect the local wildlife.
Tom yerel yaban hayatını korumak için gücü dahilindeki her şeyi yapmaya yemin etti.
Tom sprang out of bed, threw on some clothes, ate breakfast and was out of the door within ten minutes.
Tom yataktan fırladı, birkaç kıyafet attı, kahvaltı yaptı ve on dakika içinde kapıdan çıktı.
Tom beat Mary to within an inch of her life.
Tom Mary'yi hayatının bir santim yakınına kadar dövdü.
Tom doesn't actually live within Boston city limits.
Tom aslında Boston şehir sınırları içinde yaşamıyor.
Tom was killed in a traffic accident within 10 hours of graduating from college.
Tom üniversiteden mezun olduktan sonraki 10 saat içinde bir trafik kazasında öldü.
Lingvanex - your universal translation app
Translator for
Download For Free
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.