Translation meaning & definition of the word "wisdom" into Turkish language

noun

1. Accumulated knowledge or erudition or enlightenment

synonym:
• wisdom

1. Birikmiş bilgi veya bilgelik veya aydınlanma

eşanlamlı:
• bilgelik

2. The trait of utilizing knowledge and experience with common sense and insight

synonym:
• wisdom
,
• wiseness

2. Bilgi ve tecrübeyi sağduyu ve içgörü ile kullanmanın özelliği

eşanlamlı:
• bilgelik
,
• akıllılık

3. Ability to apply knowledge or experience or understanding or common sense and insight

synonym:
• wisdom
,
• sapience

3. Bilgi veya deneyim veya anlayış veya sağduyu ve içgörü uygulama becerisi

eşanlamlı:
• bilgelik
,
• akıl

4. The quality of being prudent and sensible

synonym:
• wisdom
,
• wiseness
,
• soundness

4. İhtiyatlı ve mantıklı olmanın kalitesi

eşanlamlı:
• bilgelik
,
• akıllılık
,
• sağlamlık

5. An apocryphal book consisting mainly of a meditation on wisdom

• Although ascribed to solomon it was probably written in the first century bc

synonym:
• Wisdom of Solomon
,
• Wisdom

5. Esas olarak bilgelik üzerine bir meditasyondan oluşan bir apokrif kitap

• Süleyman'a atfedilmesine rağmen, muhtemelen mö birinci yüzyılda yazılmıştır

eşanlamlı:
• Süleyman'ın Bilgeliği
,
• Akıllılık

Examples of using

One of my wisdom teeth is coming in.

Benim yirmilik dişlerden biri çıkıyor.

Tom had his wisdom teeth taken out by a twenty-four year old dentist.

Tom'un yirmilik dişleri yirmi dört yaşında diş hekimi tarafından çekildi.

Tom had his wisdom teeth taken out.

Tom yirmilik dişlerini çektirdi.

It is not white hair that engenders wisdom.

Bilgeliğe sebep olan beyaz saç değildir.

All this worldly wisdom was once the unamiable heresy of some wise man.

Bütün bu dünyevi bilgelik bir zamanlar herhangi bir bilge adamın sevimsiz sapıklığıydı.

'Philosophy' is a Greek word that means the love of wisdom.

' Felsefe ' bilgelik sevgisi anlamına gelen Yunanca bir kelimedir.

He who wants to travel the path of wisdom must not fear failure, for no matter how much progress he makes, his goal remains unattainably far off.

Bilgelik yolunda yürümek isteyen hatadan korkmamalı, zira ne kadar çok gelişme yaparsa yapsın hiç önemi yok, onun amacı elde edilemeyecek kadar uzak kalır.

My wisdom tooth hurts.

Yirmilik dişim ağrıyor.

Wisdom is a curse when wisdom does nothing for the man who has it.

Bilgelik, bilgeliğe sahip adam için hiçbir şey yapmazsa bir lanettir.

She had enough wisdom to refuse the offer.

Teklifi reddedecek kadar yeterli bilgeliğe sahipti.

He is a man of wisdom.

O, bilge bir adam.

My wisdom teeth are coming in.

Yirmilik dişler geliyor.

My upper right wisdom tooth hurts.

Üst sağ yirmilik dişim ağrıyor.