Translation meaning & definition of the word "winter" into Turkish language

noun

1. The coldest season of the year

• In the northern hemisphere it extends from the winter solstice to the vernal equinox

synonym:
• winter
,
• wintertime

1. Yılın en soğuk mevsimi

• Kuzey yarımkürede kış gündönümünden vernal ekinoksa kadar uzanır

eşanlamlı:
• kış
,
• kış zamanı

verb

1. Spend the winter

• "We wintered on the riviera"

• "Shackleton's men overwintered on elephant island"

synonym:
• winter
,
• overwinter

1. Kışı geçirmek

• "Riviera'da kışladık"

• "Shackleton'ın adamları fil adası'nda fazla kazanmıştı"

eşanlamlı:
• kış
,
• kışlamak

Examples of using

Even in the winter, Tom usually leaves the window open when he sleeps.

Tom kışın bile uyurken genellikle pencereyi açık bırakır.

My lips often get chapped in the winter.

Dudaklarım kışın sık sık çatlar.

I get chapped lips every winter.

Her kış dudaklarım çatlar.

Ginger is very useful in the winter period.

Zencefil kış döneminde çok yararlıdır.

I hate winter.

Kıştan nefret ederim.

Many bees died during the winter.

Kış boyunca birçok arı öldü.

Many bees died during the winter.

Bir sürü arı kışın öldü.

Tom died last winter.

Tom geçen kış öldü.

I hate the winter.

Kıştan nefret ediyorum.

I hate the winter.

Kıştan nefret ederim.

I hate cold winter days.

Soğuk kış günlerinden nefret ediyorum.

I hate cold winter days.

Soğuk kış günlerinden nefret ederim.

In the north, it's cold in winter.

Kuzeyde kış soğuk geçer.

Bears hibernate during the winter.

Ayılar kış uykusuna yatar.

I don't like winter.

Kış mevsimini sevmem.

In countries like Norway and Finland, they have lots of snow in the winter.

Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar olur.

It rained a lot that winter.

O kış çok yağmur yağdı.

We often went skiing in the winter.

Kışın sık sık kayak yapmaya gittik.

She kept the dining room warm in the winter.

Kışın yemek odasını sıcak tuttu.