Translation meaning & definition of the word "winning" into Turkish language
Türk diline "kazanan" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Winning
[Kazanma]/wɪnɪŋ/
noun
1. Succeeding with great difficulty
- "Winning is not everything"
- synonym:
- winning
1. Büyük zorluklarla başarmak
- "Kazanmak her şey değildir"
- eşanlamlı:
- kazanma
adjective
1. Having won
- "The victorious entry"
- "The winning team"
- synonym:
- victorious ,
- winning
1. Kazanma
- "Mizafetli giriş"
- "Kazanan takım"
- eşanlamlı:
- başarılı ,
- kazanma
2. Very attractive
- Capturing interest
- "A fetching new hairstyle"
- "Something inexpressibly taking in his manner"
- "A winning personality"
- synonym:
- fetching ,
- taking ,
- winning
2. Çok çekici
- Ilgi toplama
- "Yeni bir saç modeli"
- "Açıklanamaz bir şekilde onun tarzını alan bir şey"
- "Kazanan bir kişilik"
- eşanlamlı:
- alımlı ,
- alış ,
- kazanma
Examples of using
We have no chance of winning.
Kazanma şansımız yok.
It looks like Tom is winning.
Tom kazanıyor gibi gözüküyor.
I plan on winning.
Kazanmayı planlıyorum.