Translation meaning & definition of the word "wind" into Turkish language
Türk diline "rüzgar" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Wind
[Rüzgar]noun
1. Air moving (sometimes with considerable force) from an area of high pressure to an area of low pressure
- "Trees bent under the fierce winds"
- "When there is no wind, row"
- "The radioactivity was being swept upwards by the air current and out into the atmosphere"
- synonym:
- wind ,
- air current ,
- current of air
1. Hava hareketi (bazen önemli bir kuvvetle) yüksek basınç alanından düşük basınç alanına
- "Ağacalar şiddetli rüzgarların altında eğildi"
- "Rüzgar olmadığında, sıra"
- "Radyoaktivite, hava akımı tarafından yukarı doğru ve atmosfere doğru süpürülüyordu"
- eşanlamlı:
- rüzgâr ,
- hava akımı
2. A tendency or force that influences events
- "The winds of change"
- synonym:
- wind
2. Olayları etkileyen bir eğilim veya güç
- "Değişim rüzgarları"
- eşanlamlı:
- rüzgâr
3. Breath
- "The collision knocked the wind out of him"
- synonym:
- wind
3. Nefes
- "Çarpışma rüzgarı ondan çıkardı"
- eşanlamlı:
- rüzgâr
4. Empty rhetoric or insincere or exaggerated talk
- "That's a lot of wind"
- "Don't give me any of that jazz"
- synonym:
- wind ,
- malarkey ,
- malarky ,
- idle words ,
- jazz ,
- nothingness
4. Boş söylem veya samimiyetsiz veya abartılı konuşma
- "Bu çok rüzgar"
- "Bana o cazdan hiçbirini verme"
- eşanlamlı:
- rüzgâr ,
- malark ,
- malarky ,
- boş sözler ,
- caz müziği ,
- hiçlik
5. An indication of potential opportunity
- "He got a tip on the stock market"
- "A good lead for a job"
- synonym:
- tip ,
- lead ,
- steer ,
- confidential information ,
- wind ,
- hint
5. Potansiyel fırsatın bir göstergesi
- "Borsada bahşiş aldı"
- "İş için iyi bir ipucu"
- eşanlamlı:
- tip ,
- önderlik etmek ,
- sürmek ,
- gizli bilgi ,
- rüzgâr ,
- ipucu
6. A musical instrument in which the sound is produced by an enclosed column of air that is moved by the breath
- synonym:
- wind instrument ,
- wind
6. Sesin, nefes tarafından hareket ettirilen kapalı bir hava sütunu tarafından üretildiği bir müzik aleti
- eşanlamlı:
- nefesli çalgı ,
- rüzgâr
7. A reflex that expels intestinal gas through the anus
- synonym:
- fart ,
- farting ,
- flatus ,
- wind ,
- breaking wind
7. Bağırsak gazını anüs yoluyla dışarı atan bir refleks
- eşanlamlı:
- osurmak ,
- osuruk ,
- düz ,
- rüzgâr ,
- rüzgâr alan
8. The act of winding or twisting
- "He put the key in the old clock and gave it a good wind"
- synonym:
- wind ,
- winding ,
- twist
8. Sarma veya bükme eylemi
- "Anahtarını eski saate koydu ve ona iyi bir rüzgar verdi"
- eşanlamlı:
- rüzgâr ,
- bobin ,
- bükme
verb
1. To move or cause to move in a sinuous, spiral, or circular course
- "The river winds through the hills"
- "The path meanders through the vineyards"
- "Sometimes, the gout wanders through the entire body"
- synonym:
- weave ,
- wind ,
- thread ,
- meander ,
- wander
1. Kıvrımlı, spiral veya dairesel bir rotada hareket etmek veya hareket etmek
- "Nehir tepelerden geçiyor"
- "Yol üzüm bağlarından geçiyor"
- "Bazen, gut tüm vücutta dolaşır"
- eşanlamlı:
- örmek ,
- rüzgâr ,
- iplik ,
- kıvrılmak ,
- gezinmek
2. Extend in curves and turns
- "The road winds around the lake"
- "The path twisted through the forest"
- synonym:
- wind ,
- twist ,
- curve
2. Eğriler ve dönüşler halinde uzayın
- "Yol gölün etrafını sarar"
- "Yol ormanda dolandı"
- eşanlamlı:
- rüzgâr ,
- bükme ,
- viraj
3. Arrange or or coil around
- "Roll your hair around your finger"
- "Twine the thread around the spool"
- "She wrapped her arms around the child"
- synonym:
- wind ,
- wrap ,
- roll ,
- twine
3. Etrafında düzenleyin veya sarın
- "Saçlarını parmağının etrafında gezdir"
- "İpliği makara etrafına sarın"
- "Kollarını çocuğun etrafına sardı"
- eşanlamlı:
- rüzgâr ,
- sarmak ,
- rulo ,
- örmek
4. Catch the scent of
- Get wind of
- "The dog nosed out the drugs"
- synonym:
- scent ,
- nose ,
- wind
4. Kokusunu almak
- Sesi olmak
- "Köpek ilaçları burundan çıkardı"
- eşanlamlı:
- koku ,
- burun ,
- rüzgâr
5. Coil the spring of (some mechanical device) by turning a stem
- "Wind your watch"
- synonym:
- wind ,
- wind up
5. Bir sapı çevirerek (bazı mekanik cihaz) yay sarın
- "Saatini sar"
- eşanlamlı:
- rüzgâr ,
- sona ermek
6. Form into a wreath
- synonym:
- wreathe ,
- wind
6. Çelenk haline getirmek
- eşanlamlı:
- çelenk ,
- rüzgâr
7. Raise or haul up with or as if with mechanical help
- "Hoist the bicycle onto the roof of the car"
- synonym:
- hoist ,
- lift ,
- wind
7. Mekanik yardımla ya da sanki kaldırın ya da çekin
- "Bisikleti arabanın çatısına kaldırın"
- eşanlamlı:
- kaldırma ,
- rüzgâr