Examples of using
Tom leaned toward Mary and whispered something.
Tom Mary'ye doğru eğildi ve bir şeyler fısıldadı.
Tom whispered something to Mary and then left the room.
Tom Mary'ye bir şeyler fısıldadı ve sonra odadan çıktı.
Tom whispered something into Mary's ear.
Tom Mary'nin kulağına bir şeyler fısıldadı.
Tom whispered something into Mary's ear and she smiled.
Tom Mary'nin kulağına bir şeyler fısıldadı ve o gülümsedi.
Tom whispered something in Mary's ear and she nodded.
Tom Mary'nin kulağına bir şeyler fısıldadı ve o, başını salladı.
Tom whispered softly to Mary.
Tom Mary'ye hafifçe fısıldadı.
Tom whispered into Mary's ear.
Tom Mary'nin kulağına fısıldadı.
Tom whispered in Mary's ear.
Tom Mary'nin kulağına fısıldadı.
Tom walked over to Mary and whispered in her ear.
Tom Mary'ye doğru yürüdü ve kulağına fısıldadı.
One of the professors whispered.
Profesörlerden biri fısıldadı.
When he whispered something into her ear, she moved just as he said, as if she had been hypnotized.
O onun kulağına bir şey fısıldadığında, o sanki hipnotize olmuş gibi, tam onun söylediği gibi hareket etti.
He whispered to me that he was hungry.
O, bana aç olduğunu fısıldadı.
Tom whispered his darkest secret to Mary.
Tom Mary'ye en gizli sırrını fısıldadı.
Tom whispered something to Mary.
Tom Mary'ye bir şeyler fısıldadı.
She whispered something to him.
O, ona bir şey fısıldadı.
She whispered something into his ear.
Onun kulağına bir şey fısıldadı.
She whispered to me that she was hungry.
O, bana aç olduğunu fısıldadı.
She whispered it in my ear.
O onu kulağıma fısıldadı.
He whispered something to her.
O, ona bir şey fısıldadı.
He whispered the answer in my ear.
Cevabı kulağıma fısıldadı.