You'll get wet.
Islanacaksın.
You'll get wet.
Islanacaksın.
Tom is getting wet.
Tom ıslanıyor.
It's all wet.
Hepsi ıslak.
The cat is wet.
Kedi ıslak.
You're soaking wet.
Sırılsıklam olmuşsun.
If your feet get wet, you'll catch a cold.
Ayakların ıslanırsa üşütürsün.
Tom wrung the water out of his wet swimsuit.
Tom ıslak mayosunun suyunu sıktı.
My cat is wet.
Kedim ıslak.
Tom arrived home soaking wet.
Tom sırılsıklam eve geldi.
Tom cleaned the top of the table with a wet rag.
Tom ıslak bir bez parçasıyla masanın üstünü temizledi.
Tom is still wet behind the ears.
Tom hala kulakların arkasında ıslak.
Tom and Mary shared an umbrella. However, it wasn't big enough and they both got wet.
Tom ve Mary bir şemsiyeyi paylaştılar. Ancak, yeterince büyük değildi ve ikisi de ıslandı.
Tom doesn't mind getting wet.
Tom ıslanmayı umursamıyor.
Tom got soaking wet.
Tom sırılsıklam oldu.
My trousers are wet.
Pantolonum ıslak.
My underpants are wet.
Donum ıslak.
My clothes get wet so I took off them.
Kıyafetlerim ıslanıyor, ben de çıkardım.
The floor was wet with water.
Zemin suyla ıslanmıştı.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.