Translation meaning & definition of the word "welfare" into Turkish language

noun

1. Governmental provision of economic assistance to persons in need

• "She lives on welfare"

synonym:
• social welfare
,
• welfare
,
• public assistance

1. İhtiyacı olan kişilere ekonomik yardımın devlet tarafından sağlanması

• "O refah içinde yaşıyor"

eşanlamlı:
• sosyal refah
,
• sağlık
,
• kamu yardımı

2. Something that aids or promotes well-being

• "For the benefit of all"

synonym:
• benefit
,
• welfare

2. Refahı destekleyen veya destekleyen bir şey

• "Herkesin yararına"

eşanlamlı:
• fayda
,
• sağlık

3. A contented state of being happy and healthy and prosperous

• "The town was finally on the upbeat after our recent troubles"

synonym:
• wellbeing
,
• well-being
,
• welfare
,
• upbeat
,
• eudaemonia
,
• eudaimonia

3. Mutlu, sağlıklı ve müreffeh olmanın mutlu bir hali

• "Kasaba son sıkıntılarımızdan sonra nihayet iyimserdi"

eşanlamlı:
• refah
,
• iyilik
,
• sağlık
,
• neşeli
,
• ödemoni
,
• eudaimonia

Examples of using

He lives on welfare.

O işsizlik parası ile yaşar.

She attended the lecture on social welfare.

Sosyal refahla ilgili konferansa katıldı.

He works at the welfare office.

O, sosyal hizmetler müdürlüğünde çalışıyor.

He despised those who lived on welfare.

Refah içinde yaşayan insanları küçümsedi.

I'll live on welfare.

Ben refah yaşayacağım.

I work for public welfare.

Ben kamu refahı için çalışıyorum.

Let us students contribute to the welfare of the victims of the earthquake; even loose change will go a long way.

Öğrencilerimizin deprem kurbanlarının refahına katkıda bulunmaları için bize izin verin; cebimizdeki bozuk paralar bile bir yere kadar yeterli olacaktır.