Translation meaning & definition of the word "wearing" into Turkish language
Türk diline "giymek" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Wearing
[Giyme]/wɛrɪŋ/
noun
1. (geology) the mechanical process of wearing or grinding something down (as by particles washing over it)
- synonym:
- erosion ,
- eroding ,
- eating away ,
- wearing ,
- wearing away
1. (jeoloji) bir şeyin aşınması veya öğütülmesinin mekanik süreci (üzerinde yıkanan parçacıklar gibi)
- eşanlamlı:
- erozyon ,
- aşındıran ,
- yiyip durmak ,
- giyme ,
- yıpranma
2. The act of having on your person as a covering or adornment
- "She bought it for everyday wear"
- synonym:
- wear ,
- wearing
2. Kişinize bir örtü veya süsleme olarak sahip olma eylemi
- "Günlük giyimi için aldı"
- eşanlamlı:
- giymek ,
- giyme
adjective
1. Producing exhaustion
- "An exhausting march"
- "The visit was especially wearing"
- synonym:
- exhausting ,
- tiring ,
- wearing ,
- wearying
1. Tükenme üreten
- "Yorucu bir yürüyüş"
- "Ziyaret özellikle giyiyordu"
- eşanlamlı:
- yorucu ,
- giyme
Examples of using
Tom noticed that Mary was wearing a wedding ring.
Tom Mary'nin bir alyans taktığını fark etti.
Tom noticed that all the other boys were wearing neckties.
Tom tüm diğer çocukların kravat giydiklerini fark etti.
Tom noticed Mary's bracelet on her desk and wondered why she wasn't wearing it.
Tom masada Mary'nin bileziğini fark etti ve onu niçin takmadığını merak etti.