Tom is married, but he doesn't wear a wedding ring.
Tom evli, ama alyans takmıyor.
Tom asked us not to wear shoes in his house.
Tom evinde ayakkabı giymememizi istedi.
You don't deserve to wear that uniform.
O üniformayı giymeyi hak etmiyorsun.
You don't deserve to wear that uniform.
O üniformayı giymeyi hak etmiyorsun.
I wear a floral dress.
Çiçekli elbise giyiyorum.
I told Tom to wear a hat.
Tom'a şapka takmasını söyledim.
Why don't you wear a dress?
Neden elbise giymiyorsun?
I usually don't wear a watch.
Genelde saat takmam.
I think you should wear a tie.
Bence kravat takmalısın.
I still have the hat I used to wear when I was thirteen.
On üç yaşımdayken giydiğim şapka hala duruyor.
Didn't you wear that same shirt yesterday?
Dün aynı gömleği giymedin mi?
I ought to wear this tie more often. I've gotten a lot of compliments today.
Bu kravatı daha sık takmalıyım. Bugün bir sürü iltifat aldım.
You need to wear thick socks to keep your feet warm.
Ayaklarınızı sıcak tutmak için kalın çoraplar giymeniz gerekir.
What did you wear?
Ne giydin?
Tom doesn't wear suits.
Tom takım elbise giymez.
I wear boxers.
Boksör giyiyorum.
Humans are the only animals that wear clothes.
İnsanlar kıyafet giyen tek hayvanlardır.
Do I need to wear a tie?
Kravat takmam gerekiyor mu?
Do I need to wear a tie?
Kravat takmam gerekiyor mu?
You might want to wear a jacket.
Ceket giymek isteyebilirsin.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.