Examples of using
Tom is wealthy.
Tom zengin.
You're wealthy.
Sen zenginsin.
We're wealthy.
Biz zenginiz.
Even though he's wealthy, he's not happy.
Varlıklı olmasına rağmen, o mutlu değil.
Even though he's wealthy, he isn't happy.
Zengin olmasına rağmen, o mutlu değil.
I found out that Kate was wealthy.
Kate'in zengin olduğunu öğrendim.
Tom found out that Mary was wealthy.
Tom Mary'nin zengin olduğunu öğrendi.
Tom is a wealthy man.
Tom, zengin bir adam.
I used to dream about becoming very wealthy.
Çok sağlıklı olmanın hayalini kurardım.
She wasn't wealthy enough to feed her dog meat every day.
O, köpeğini her gün etle beslemek için yeterince zengin değildi.
Roosevelt was born to a wealthy family in New York City in 1858.
Roosevelt, 1858 yılında New York'ta varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Tom has a desire to be wealthy.
Tom'un zengin olma arzusu var.
Since he is wealthy, he can do anything.
Zengin olduğu için, her şeyi yapabilir.
She is a wealthy woman.
O, zengin bir kadın.
He made his son a wealthy man.
O, oğlunu varlıklı bir adam yaptı.
He is wealthy in appearance but not in reality.
O görünüşte varlıklı fakat gerçekte değildir.
Early to bed, early to rise makes a man healthy, wealthy and wise.
Erken yatmak, erken kalkmak bir insanı sağlıklı, zengin ve akıllı yapar.
Early to bed and early to rise, makes a man healthy, wealthy and wise.
Erken yatıp ve erken kalkmak, bir adamı sağlıklı, varlıklı ve bilge yapar.
Early to bed and early to rise, makes a man healthy, wealthy and wise.
Erkenden uyumak ve erken kalkmak bir adamı sağlıklı, zengin ve bilge yapar.
Because he was wealthy, he was able to go there.
Varlıklı olduğu için oraya gidebildi.