Translation meaning & definition of the word "weaken" into Turkish language
Türk diline "zayıf" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Weaken
[Zayıflamak]/wikən/
verb
1. Lessen the strength of
- "The fever weakened his body"
- synonym:
- weaken
1. Gücünü azaltmak
- "Ateş vücudunu zayıflattı"
- eşanlamlı:
- zayıflamak
2. Become weaker
- "The prisoner's resistance weakened after seven days"
- synonym:
- weaken
2. Zayıflamak
- "Sahibin direnişi yedi gün sonra zayıfladı"
- eşanlamlı:
- zayıflamak
3. Destroy property or hinder normal operations
- "The resistance sabotaged railroad operations during the war"
- synonym:
- sabotage ,
- undermine ,
- countermine ,
- counteract ,
- subvert ,
- weaken
3. Mülkü yok edin veya normal işlemleri engelleyin
- "Direniş, savaş sırasında demiryolu operasyonlarını sabote etti"
- eşanlamlı:
- sabotaj ,
- baltalamak ,
- karşı mayın ,
- etkisizleştirmek ,
- altüst etmek ,
- zayıflamak
4. Reduce the level or intensity or size or scope of
- "De-escalate a crisis"
- synonym:
- de-escalate ,
- weaken ,
- step down
4. Seviyesini, yoğunluğunu veya boyutunu veya kapsamını azaltmak
- "Bir krizi azaltın"
- eşanlamlı:
- azalmak ,
- zayıflamak ,
- düşmek
5. Lessen in force or effect
- "Soften a shock"
- "Break a fall"
- synonym:
- dampen ,
- damp ,
- soften ,
- weaken ,
- break
5. Kuvvet veya etkiyi azaltmak
- "Şoku yumuşat"
- "Düşmeyi kırmak"
- eşanlamlı:
- nemlendirmek ,
- ıslak ,
- yumuşamak ,
- zayıflamak ,
- kırma