Tom now realizes that he should have let Mary have her own way.
Tom şimdi Mary'nin kendi yoluna sahip olmasına izin vermesi gerektiğini fark ediyor.
Tom never forgave himself for hurting Mary the way he did.
Tom, Mary'ye yaptığı gibi zarar verdiği için kendini asla affetmedi.
Tom never does anything the easy way.
Tom hiçbir şeyi kolay yoldan yapmaz.
Tom has come all the way from Boston to be with us today.
Tom bugün bizimle olmak için Boston'dan onca yolu geldi.
Tom felt his way in the dark.
Tom karanlıkta yolunu hissetti.
Tom didn't approve of the way Mary dressed.
Tom Mary'nin giyiniş şeklini onaylamadı.
Tom did it the way I told him to.
Tom bunu ona söylediğim şekilde yaptı.
Tom and Mary are on their way home.
Tom ve Mary eve doğru yola çıktılar.
Tom and I are on our way home.
Tom ve ben eve doğru yoldayız.
Tom always wants to have his own way.
Tom her zaman kendi yoluna sahip olmak ister.
You'll have to do things our way.
İşleri bizim yöntemimizle yapmak zorunda kalacaksın.
Let's go the other way.
Diğer yoldan gidelim.
Just get out of the way, will you?
Sadece yoldan çekil, olur mu?
I'm not the only one who feels this way.
Bu şekilde hisseden tek kişi ben değilim.
I went three blocks out of my way.
Yolumdan üç blok çekildim.
Do you always greet people that way?
İnsanları hep o şekilde mi selamlarsın?
The best way to get rid of stress is to do a little exercise.
Stresten kurtulmanın en iyi yolu biraz egzersiz yapmaktır.
Exercise is the best way to get rid of stress.
Egzersiz stresten kurtulmanın en iyi yoludur.
I don't really like the way Mr. Jackson teaches.
Bay Jackson'ın öğretme şeklini pek sevmiyorum.
What did you really think of the way Tom sang?
Tom'un şarkı söyleme şekli hakkında gerçekten ne düşündün?
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.