Tom picked up his glass and took a sip of water.
Tom bardağını aldı ve bir yudum su aldı.
Tom gave Mary a sip of water from his canteen.
Tom Mary'ye kantininden bir yudum su verdi.
Tom filled the pot with water and put it on the stove.
Tom tencereyi suyla doldurdu ve ocağa koydu.
Tom dove into the water and swam as fast as he could.
Tom suya daldı ve yüzebildiği kadar hızlı yüzdü.
Tom asked for a glass of water.
Tom bir bardak su istedi.
You forgot to warn us not to drink the water.
Suyu içmememiz için bizi uyarmayı unuttun.
Why don't you get into the water?
Neden suya girmiyorsun?
We need to conserve water.
Suyu korumamız gerekiyor.
We need to conserve water.
Suyu korumamız gerekiyor.
Let's get Tom out of the water.
Tom'u sudan çıkaralım.
It was just water.
Sadece su idi.
I'm almost certain that we have enough water.
Yeterli suyumuz olduğundan neredeyse eminim.
Can you just get Tom some water?
Sadece Tom'a biraz su getirebilir misin?
The water is clean.
Su temiz.
Tom was carrying a bucket of water.
Tom bir kova su taşıyordu.
Tom stood by the gate, drinking from a water bottle.
Tom kapının yanında durdu, bir su şişesinden içti.
Tom stared at his reflection in the water.
Tom sudaki yansımasına baktı.
Tom reached for the pitcher of water.
Tom su sürahisine uzandı.
Tom put the pill in his mouth and drank some water.
Tom hapı ağzına koydu ve biraz su içti.
Tom put a kettle full of water on the small fire.
Tom küçük ateşe su dolu bir su ısıtıcısı koydu.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.