Translation meaning & definition of the word "watchful" into Turkish language
Türk diline "gözlemci" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Watchful
[Dikkatli]/wɑʧfəl/
adjective
1. Engaged in or accustomed to close observation
- "Caught by a couple of alert cops"
- "Alert enough to spot the opportunity when it came"
- "Constantly alert and vigilant, like a sentinel on duty"
- synonym:
- alert ,
- watchful
1. Yakın gözlem yapan veya alışkın
- "Birkaç tetikçi polis tarafından yakalandı"
- "Geldiği zaman fırsatı tespit edecek kadar alert"
- "Görevdeki bir nöbetçi gibi sürekli uyanık ve uyanık"
- eşanlamlı:
- ikaz ,
- dikkatli
2. Experiencing or accompanied by sleeplessness
- "Insomniac old people"
- "Insomniac nights"
- "Lay sleepless all night"
- "Twenty watchful, weary, tedious nights"- shakespeare
- synonym:
- insomniac ,
- sleepless ,
- watchful
2. Uykusuzluk yaşamak veya eşlik etmek
- "İnsomniac yaşlı insanlar"
- "İnsomniyak geceler"
- "Bütün gece uykusuz kal"
- "Yirmi dikkatli, yorgun, sıkıcı gece" - shakespeare
- eşanlamlı:
- uykusuzluk ,
- uykusuz ,
- dikkatli