Tom doesn't like washing windows
Tom pencere yıkamayı sevmez
Tom and Mary take turns washing the dishes.
Tom ve Mary sırayla bulaşıkları yıkıyor.
Tom took off his dirty clothes and put them directly into the washing machine.
Tom kirli kıyafetlerini çıkardı ve onları doğrudan çamaşır makinesine koydu.
Tom is washing his hair.
Tom saçını yıkıyor.
I still have to fix the washing machine.
Yine de çamaşır makinesini tamir etmeliyim.
A washing machine is a must for a house.
Çamaşır makinesi bir evin olmazsa olmazıdır.
This is the first time I've ever hung up my washing.
Yıkamayı ilk defa kapatıyorum.
The man washing the car is Mr. Jones.
Arabayı yıkayan adam Bay Jones.
If it rains, bring the washing in.
Yağmur yağarsa yıkamayı içeri getirin.
You broke the washing machine.
Çamaşır makinesini kırdın.
It's your turn to do the washing up. I did it yesterday.
Bulaşık yıkama sırası sende. Dün yaptım.
Tom doesn't like washing dishes.
Tom bulaşık yıkamayı sevmiyor.
The world without anime would be like a washing machine without Internet-access.
Animesiz dünya, internet erişimi olmayan bir çamaşır makinesi gibi olurdu.
Tom stripped off his dirty clothes and threw them into the washing machine.
Tom kirli kıyafetlerini çıkardı ve onları çamaşır makinesine attı.
Tom showed Mary how to use the washing machine.
Tom Mary'ye çamaşır makinesini nasıl kullanacağını gösterdi.
Tom has just finished washing dishes.
Tom bulaşık yıkamayı yeni bitirdi.
Wait a minute, my laundry is done, I'll go hang out the washing.
Bir dakika, çamaşırlarım bitti, gidip çamaşırları asacağım.
She was ready to help him with washing the car.
Arabayı yıkamada ona yardım etmeye hazırdı.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.