Translation meaning & definition of the word "wash" into Turkish language
Türk diline "yıka" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Wash
[Yıkamak]noun
1. A thin coat of water-base paint
- synonym:
- wash
1. Su bazlı boya ince bir kat
- eşanlamlı:
- yıkamak
2. The work of cleansing (usually with soap and water)
- synonym:
- wash ,
- washing ,
- lavation
2. Temizleme işi (genellikle sabun ve su ile)
- eşanlamlı:
- yıkamak ,
- yıkama
3. The dry bed of an intermittent stream (as at the bottom of a canyon)
- synonym:
- wash ,
- dry wash
3. Aralıklı bir akarsuyun kuru yatağı (bir kanyonun dibinde olduğu gibi)
- eşanlamlı:
- yıkamak ,
- kuru yıkama
4. The erosive process of washing away soil or gravel by water (as from a roadway)
- "From the house they watched the washout of their newly seeded lawn by the water"
- synonym:
- washout ,
- wash
4. Toprağı veya çakılları suyla yıkamanın aşındırıcı süreci (bir karayolundan olduğu gibi)
- "Evden yeni tohumlanmış çimlerinin su tarafından yıkanmasını izlediler"
- eşanlamlı:
- ıskalama ,
- yıkamak
5. The flow of air that is driven backwards by an aircraft propeller
- synonym:
- slipstream ,
- airstream ,
- race ,
- backwash ,
- wash
5. Bir uçak pervanesi tarafından geriye doğru sürülen hava akışı
- eşanlamlı:
- akış düzeni ,
- hava akımı ,
- yarış ,
- ters yıkama ,
- yıkamak
6. A watercolor made by applying a series of monochrome washes one over the other
- synonym:
- wash ,
- wash drawing
6. Bir dizi tek renkli yıkama uygulanarak yapılan bir suluboya diğerine uygulanır
- eşanlamlı:
- yıkamak ,
- çamaşırhane çizim
7. Garments or white goods that can be cleaned by laundering
- synonym:
- laundry ,
- wash ,
- washing ,
- washables
7. Aklama ile temizlenebilen giysiler veya beyaz eşyalar
- eşanlamlı:
- çamaşır ,
- yıkamak ,
- yıkama
8. Any enterprise in which losses and gains cancel out
- "At the end of the year the accounting department showed that it was a wash"
- synonym:
- wash
8. Kayıpların ve kazançların iptal edildiği herhangi bir işletme
- "Yıl sonunda muhasebe departmanı bunun bir yıkama olduğunu gösterdi"
- eşanlamlı:
- yıkamak
verb
1. Clean with some chemical process
- synonym:
- wash ,
- rinse
1. Bazı kimyasal işlemlerle temizleyin
- eşanlamlı:
- yıkamak ,
- çalkamak
2. Cleanse (one's body) with soap and water
- synonym:
- wash ,
- lave
2. Sabun ve su ile temizleyin (birinin vücudu)
- eşanlamlı:
- yıkamak
3. Cleanse with a cleaning agent, such as soap, and water
- "Wash the towels, please!"
- synonym:
- wash ,
- launder
3. Sabun ve su gibi bir temizlik maddesi ile temizleyin
- "Tavluları yıka, lütfen!"
- eşanlamlı:
- yıkamak
4. Move by or as if by water
- "The swollen river washed away the footbridge"
- synonym:
- wash
4. Su ile veya su ile hareket ettirin
- "Şişmiş nehir yaya köprüsünü yıkadı"
- eşanlamlı:
- yıkamak
5. Be capable of being washed
- "Does this material wash?"
- synonym:
- wash
5. Yıkanabilir durumda olmak
- "Bu malzeme yıkanıyor mu?"
- eşanlamlı:
- yıkamak
6. Admit to testing or proof
- "This silly excuse won't wash in traffic court"
- synonym:
- wash
6. Test veya kanıt kabul edin
- "Bu saçma bahane trafik mahkemesinde yıkanmayacak"
- eşanlamlı:
- yıkamak
7. Separate dirt or gravel from (precious minerals)
- synonym:
- wash
7. Kir veya çakıl (değerli mineraller)
- eşanlamlı:
- yıkamak
8. Apply a thin coating of paint, metal, etc., to
- synonym:
- wash
8. Boya, metal vb. i̇nce bir kaplama uygulayın
- eşanlamlı:
- yıkamak
9. Remove by the application of water or other liquid and soap or some other cleaning agent
- "He washed the dirt from his coat"
- "The nurse washed away the blood"
- "Can you wash away the spots on the windows?"
- "He managed to wash out the stains"
- synonym:
- wash ,
- wash out ,
- wash off ,
- wash away
9. Su veya başka bir sıvı ve sabun veya başka bir temizlik maddesi uygulayarak çıkarın
- "Paltosundaki kiri yıkadı"
- "Hemşire kanı yıkadı"
- "Pencerelerdeki lekeleri yıkayabilir misin?"
- "Lekeleri yıkamayı başardı"
- eşanlamlı:
- yıkamak ,
- yıkayıp temizlemek
10. Form by erosion
- "The river washed a ravine into the mountainside"
- synonym:
- wash
10. Erozyonla şekillenme
- "Nehrin dağ kıyısına bir geçit yıkadı"
- eşanlamlı:
- yıkamak
11. Make moist
- "The dew moistened the meadows"
- synonym:
- moisten ,
- wash ,
- dampen
11. Nemlendirmek
- "Çiğneme çayırları nemlendirdi"
- eşanlamlı:
- nemlendirmek ,
- yıkamak
12. Wash or flow against
- "The waves laved the shore"
- synonym:
- lave ,
- lap ,
- wash
12. Yıkamak veya akmak
- "Dalgalar kıyıyı salladı"
- eşanlamlı:
- yıkamak ,
- dolamak
13. To cleanse (itself or another animal) by licking
- "The cat washes several times a day"
- synonym:
- wash
13. Yalayarak temizlemek için (kendisi veya başka bir hayvan)
- "Kedi günde birkaç kez yıkar"
- eşanlamlı:
- yıkamak