Examples of using
Even though Tom is on the team, he's just a bench warmer.
Tom takımda olsa bile, o sadece yedek kulübesinde bekler.
It's warmer.
Hava daha sıcak.
We're getting warmer.
Isınıyoruz.
I'll postpone my trip to Scotland until it's warmer.
Havalar daha sıcak oluncaya kadar seyahatimi erteleyeceğim.
Since it got warmer, I took off my sweater.
Hava ısındığı için, kazağımı çıkardım.
I took off my sweater because it got warmer.
Hava ısındığından dolayı kazağımı çıkardım.
The days are getting warmer and warmer.
Gündüzler gittikçe daha çok ısınıyor.
The faster we rub our hands together, the warmer they get.
Ellerimizi birlikte ne kadar hızlı ovarsak, onlar o kadar ısınırlar.
I think it's getting warmer.
Sanırım hava ısınıyor.
In the spring, when the days grew longer and the sun warmer, she waited for the first robin to return from the south.
İlkbaharda, günler daha uzadığında ve güneş daha ısındığında, o, ilk nar bülbülünün güneyden dönüşünü bekledi.
It's getting warmer day by day.
Günden güne hava ısınıyor.
It is becoming warmer day by day.
Günden güne hava gittikçe ısınıyor.
It becomes warmer day after day.
Hava günden güne ılıyor.
It is getting warmer day by day.
Hava günden güne ılıyor.
It is getting warmer every day.
Hava her gün ısınıyor.
It will become much warmer in March.
Mart ayında hava daha da sıcak olacak.
It is warmer today than yesterday.
Bugün dünden daha sıcak.
Put this jacket on, and you'll be much warmer.
Bu ceketi giyersen, daha fazla ısınırsın.
It has become much warmer.
Hava çok daha sıcak oldu.
It's getting warmer and warmer.
Hava gittikçe ısınıyor.