Tom picked up the can of gasoline and started walking back to his car.
Tom benzin kutusunu aldı ve arabasına geri yürümeye başladı.
Tom took Mary's arm and they started walking.
Tom Mary'nin kolunu tuttu ve yürümeye başladılar.
There are two strangers walking on the street.
Sokakta yürüyen iki yabancı var.
There are two strangers walking on the street.
Sokakta yürüyen iki yabancı var.
They kept walking.
Yürümeye devam ettiler.
Do you enjoy walking on the beach?
Sahilde yürümekten hoşlanıyor musunuz?
I found this bottle when I was walking on the beach this morning.
Bu şişeyi bu sabah sahilde yürürken buldum.
I saw Tom walking down the beach.
Tom'un sahilde yürüdüğünü gördüm.
Tom isn't used to walking barefooted.
Tom yalınayak yürümeye alışkın değil.
I've been walking to work recently.
Son zamanlarda işe yürüyerek gidiyorum.
I've been walking all day.
Bütün gün yürüdüm.
I've been walking all day.
Bütün gün yürüdüm.
I feel like walking.
Yürümek geliyor içimden.
I ended up at Tom's place after walking around all day.
Bütün gün etrafta dolaştıktan sonra Tom'un evinde sona erdim.
Do you like walking?
Yürümeyi sever misin?
Are you walking home?
Eve mi yürüyorsun?
Tom is walking south.
Tom güneye yürüyor.
Tom is walking normally.
Tom normal yürüyor.
Tom is walking backwards.
Tom geriye doğru yürüyor.
Tom is walking around.
Tom etrafta dolaşıyor.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.