Translation meaning & definition of the word "walking" into Turkish language
Türk diline "yürüyüş" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Walking
[Yürüyüş]/wɔkɪŋ/
noun
1. The act of traveling by foot
- "Walking is a healthy form of exercise"
- synonym:
- walk ,
- walking
1. Yürüyerek seyahat etme eylemi
- "Yürüyüş sağlıklı bir egzersiz şeklidir"
- eşanlamlı:
- yürüyüş ,
- yürüme
adjective
1. Close enough to be walked to
- "Walking distance"
- "The factory with the big parking lot...is more convenient than the walk-to factory"
- synonym:
- walk-to(a) ,
- walking(a)
1. Yürüyecek kadar yakın
- "Yürüyüş mesafesi"
- "Büyük otoparka sahip fabrika...the-to-fabrikadan daha uygundur"
- eşanlamlı:
- şuna yürü (a) ,
- yürüyüş(a)
Examples of using
Tom picked up the can of gasoline and started walking back to his car.
Tom benzin bidonunu aldı ve arabasının arkasına doğru yürümeye başladı.
Tom took Mary's arm and they started walking.
Tom, Mary'nin kolunu tuttu ve yürümeye başladılar.
There are two strangers walking on the street.
Sokakta yürüyen iki yabancı var.