Translation meaning & definition of the word "wad" into Turkish language
Türk diline "wad" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Wad
[Tıpa]/wɑd/
noun
1. A small mass of soft material
- "He used a wad of cotton to wipe the counter"
- synonym:
- wad
1. Küçük bir yumuşak malzeme kütlesi
- "Sayfayı silmek için bir tomar pamuk kullandı"
- eşanlamlı:
- tıpa
2. (often followed by `of') a large number or amount or extent
- "A batch of letters"
- "A deal of trouble"
- "A lot of money"
- "He made a mint on the stock market"
- "See the rest of the winners in our huge passel of photos"
- "It must have cost plenty"
- "A slew of journalists"
- "A wad of money"
- synonym:
- batch ,
- deal ,
- flock ,
- good deal ,
- great deal ,
- hatful ,
- heap ,
- lot ,
- mass ,
- mess ,
- mickle ,
- mint ,
- mountain ,
- muckle ,
- passel ,
- peck ,
- pile ,
- plenty ,
- pot ,
- quite a little ,
- raft ,
- sight ,
- slew ,
- spate ,
- stack ,
- tidy sum ,
- wad
2. (genellikle `of' tarafından takip edilir) çok sayıda veya miktarda veya ölçüde
- "Bir grup mektup"
- "Bir sorun anlaşması"
- "Çok para" demek"
- "Borsada darphane yaptı"
- "Büyük fotoğraf pasajımızdaki kazananların geri kalanına bakın"
- "Bir hayli pahalı olmalı"
- "Birkaç gazeteci"
- "Bir tomar para"
- eşanlamlı:
- parça ,
- anlaşma ,
- sürü ,
- iyi iş ,
- pek çok ,
- nefret dolu ,
- yığın ,
- çok ,
- kitle ,
- karışıklık ,
- az miktar ,
- nane ,
- dağ ,
- mırıldanmak ,
- ötleğen ,
- gagalamak ,
- bolluk ,
- pot ,
- birazcık ,
- şal ,
- görme ,
- slay ,
- akıtmak ,
- düzenli miktar ,
- tıpa
3. A wad of something chewable as tobacco
- synonym:
- chew ,
- chaw ,
- cud ,
- quid ,
- plug ,
- wad
3. Tütün gibi çiğnenebilen bir şey
- eşanlamlı:
- çiğnemek ,
- avlamak ,
- güm ,
- ing ,
- priz ,
- tıpa
verb
1. Compress into a wad
- "Wad paper into the box"
- synonym:
- pack ,
- bundle ,
- wad ,
- compact
1. Bir dal haline sıkıştırmak
- "Kutuya kağıt koyun"
- eşanlamlı:
- paket ,
- tıpa ,
- kompakt
2. Crowd or pack to capacity
- "The theater was jampacked"
- synonym:
- jam ,
- jampack ,
- ram ,
- chock up ,
- cram ,
- wad
2. Kalabalık veya kapasiteye paketleyin
- "Tiyatro çok sıkışmıştı"
- eşanlamlı:
- sıkmak ,
- sırt ,
- vurmak ,
- tıkamak ,
- kocakarı ,
- tıpa