Translation meaning & definition of the word "vulnerable" into Turkish language
Türk diline "savunmasız" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Vulnerable
[Savunmasız]/vəlnərəbəl/
adjective
1. Susceptible to attack
- "A vulnerable bridge"
- synonym:
- vulnerable
1. Saldırıya açık
- "Savunmasız bir köprü"
- eşanlamlı:
- savunmasız
2. Susceptible to criticism or persuasion or temptation
- "Vulnerable to bribery"
- "An argument vulnerable to refutation"
- synonym:
- vulnerable
2. Eleştiriye, ikna etmeye veya günaha karşı duyarlı
- "Rüşvete karşı savunmasız"
- "Reddedilmeye karşı savunmasız bir argüman"
- eşanlamlı:
- savunmasız
3. Capable of being wounded or hurt
- "Vulnerable parts of the body"
- synonym:
- vulnerable
3. Yaralanabilir veya yaralanabilir
- "Vücudun yaralanabilir kısımları"
- eşanlamlı:
- savunmasız
Examples of using
Tom is still vulnerable.
Tom hâlâ savunmasız.
I feel vulnerable.
Savunmasız hissediyorum.
We're too vulnerable.
Biz çok hassasız.