I'm voting no.
Hayır oyu veriyorum.
Tom is voting.
Tom oy veriyor.
Tom abstained from voting.
Tom oy vermekten kaçındı.
The voting began again at noon.
Öğlen saatlerinde oylama yeniden başladı.
The voting continued.
Oylama devam etti.
You elect your representative by voting.
Temsilcinizi oy kullanarak seçiyorsunuz.
The will of the people shall be the basis of the authority of government; this will shall be expressed in periodic and genuine elections which shall be by universal and equal suffrage and shall be held by secret vote or by equivalent free voting procedures.
Halkın iradesi hükümetin otoritesinin temeli olacaktır; bu irade, genel ve eşit oyla yapılacak ve gizli oyla veya eşdeğer serbest oylama prosedürleriyle yapılacak periyodik ve gerçek seçimlerle ifade edilecektir.
I abstain from voting.
Oy vermekten kaçınıyorum.
Democracy must be something more than two wolves and a sheep voting on what to have for dinner.
Demokrasi, akşam yemeğinde ne yiyeceğine oy veren iki kurt ve bir koyundan daha fazlası olmalı.
We'll decide by voting.
Oy vererek karar vereceğiz.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.