Translation meaning & definition of the word "voluntary" into Turkish language
Türk diline "gönüllü" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Voluntary
[Gönüllü]/vɑləntɛri/
noun
1. (military) a person who freely enlists for service
- synonym:
- volunteer ,
- military volunteer ,
- voluntary
1. (askeri) serbestçe hizmet için kaydolmuş bir kişi
- eşanlamlı:
- gönüllü ,
- gönüllü asker
2. Composition (often improvised) for a solo instrument (especially solo organ) and not a regular part of a religious service or musical performance
- synonym:
- voluntary
2. Bir solo enstrüman için kompozisyon (genellikle doğaçlama) (özellikle solo organ) ve dini bir hizmetin veya müzikal performansın düzenli bir parçası değil
- eşanlamlı:
- gönüllü
adjective
1. Of your own free will or design
- Done by choice
- Not forced or compelled
- "Man is a voluntary agent"
- "Participation was voluntary"
- "Voluntary manslaughter"
- "Voluntary generosity in times of disaster"
- "Voluntary social workers"
- "A voluntary confession"
- synonym:
- voluntary
1. Kendi özgür iradeniz veya tasarımınız
- Seçimle yapılır
- Zorlanma veya zorlanma
- "İnsan gönüllü bir ajandır"
- "Katılım gönüllülük esasına dayalıydı"
- "Gönüllü adam öldürme"
- "Felaket zamanlarında gönüllü cömertlik"
- "Gönüllü sosyal hizmet uzmanları"
- "Gönüllü bir itiraf"
- eşanlamlı:
- gönüllü
2. Controlled by individual volition
- "Voluntary motions"
- "Voluntary muscles"
- synonym:
- voluntary
2. Bireysel istek tarafından kontrol edilir
- "Gönüllü hareketler"
- "Gönüllü kaslar"
- eşanlamlı:
- gönüllü
Examples of using
It's not voluntary.
O gönüllü değil.
That organization depends on voluntary contributions.
Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
The company appealed for people to take voluntary resignation.
Şirket insanların gönüllü olarak istifa etmeleri için yalvardı.