Translation meaning & definition of the word "virtue" into Turkish language

noun

1. The quality of doing what is right and avoiding what is wrong

synonym:
• virtue
,
• virtuousness
,
• moral excellence

1. Doğru olanı yapmanın ve yanlış olanı kaçınmanın kalitesi

eşanlamlı:
• fazilet
,
• erdemlilik
,
• ahlâk mükemmelliği

2. Any admirable quality or attribute

• "Work of great merit"

synonym:
• merit
,
• virtue

2. Herhangi bir takdire değer nitelik veya nitelik

• "Büyük liyakat işi"

eşanlamlı:
• fazilet

3. Morality with respect to sexual relations

synonym:
• virtue
,
• chastity
,
• sexual morality

3. Cinsel ilişkiler konusunda ahlak

eşanlamlı:
• fazilet
,
• saflık
,
• cinsel ahlak

4. A particular moral excellence

synonym:
• virtue

4. Özel bir ahlaki mükemmellik

eşanlamlı:
• fazilet

Examples of using

Apologizing is a great virtue.

Özür dilemek büyük bir erdemdir.

Patience is a virtue.

Sabır bir erdemdir.

Bravery is a great virtue.

Kahramanlık büyük bir erdemdir.

He got the job by virtue of his father's connections.

O, babasının bağlantıları sayesinde işi aldı.

He succeeded by virtue of his efforts.

O çabaları sayesinde başarmıştır.

He was too upset to distinguish vice from virtue.

O, ahlaksızlığı erdemden ayıramayacak kadar çok üzgündü.

Honesty is a virtue.

Dürüstlük bir erdemdir.

Kindness is a virtue.

Nezaket bir erdemdir.

Patience is the most beautiful virtue.

Sabır en güzel erdemdir.

Patience is a rare virtue these days.

Bugünlerde sabır nadir bir erdemdir.

I was able to study abroad by virtue of the money.

Ben, para sayesinde yurtdışında eğitim yapabildim.

Your plan has the virtue of being practical.

Senin planının pratik olma üstünlüğü var.

The man must have succeeded in business by virtue of his efforts.

Adam çabaları sayesinde işi başarmış olmalı.