Translation meaning & definition of the word "violin" into Turkish language
Türk diline "violin" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Violin
[Keman]/vaɪəlɪn/
noun
1. Bowed stringed instrument that is the highest member of the violin family
- This instrument has four strings and a hollow body and an unfretted fingerboard and is played with a bow
- synonym:
- violin ,
- fiddle
1. Kemençe ailesinin en yüksek üyesi olan yaylı yaylı çalgı
- Bu çalgının dört teli ve içi boş bir gövdesi ve perdesiz bir klavye vardır ve bir yay ile çalınır
- eşanlamlı:
- keman
Examples of using
Tom thought his violin was a Stradivarius because the name Stradivarius was on the label inside his violin.
Tom kemanının bir Stradivarius olduğunu düşündü çünkü Stradivarius adı kemanının içindeki etiketteydi.
I was playing the violin.
Kemanı çalıyordum.
I heard Tom gave you his grandfather's violin.
Tom'un sana büyük babasının kemanını verdiğini duydum.