Translation meaning & definition of the word "vigorous" into Turkish language
Türk diline "yoğun" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Vigorous
[Kuvvetli]/vɪgərəs/
adjective
1. Characterized by forceful and energetic action or activity
- "A vigorous hiker"
- "Gave her skirt a vigorous shake"
- "A vigorous campaign"
- "A vigorous foreign policy"
- "Vigorous opposition to the war"
- synonym:
- vigorous
1. Güçlü ve enerjik eylem veya aktivite ile karakterize edilir
- "Güçlü bir yürüyüşçü"
- "Eteğine kuvvetli bir sarsıntı verdi"
- "Güçlü bir kampanya"
- "Güçlü bir dış politika"
- "Savaşa karşı güçlü muhalefet"
- eşanlamlı:
- kuvvetli
2. Strong and active physically or mentally
- "A vigorous old man who spent half of his day on horseback"- w.h.hudson
- synonym:
- vigorous
2. Fiziksel veya zihinsel olarak güçlü ve aktif
- "Gününün yarısını at sırtında geçiren güçlü bir yaşlı adam" - w.h.hudson
- eşanlamlı:
- kuvvetli
Examples of using
He looks very vigorous, considering his age.
Yaşını göz önünde bulundurursak, o çok güçlü görünüyor.
My grandmother is still vigorous at 82 years old.
Büyük annem 82 yaşında hâlâ enerjik.