Translation meaning & definition of the word "victory" into Turkish language

noun

1. A successful ending of a struggle or contest

• "A narrow victory"

• "The general always gets credit for his army's victory"

• "Clinched a victory"

• "Convincing victory"

• "The agreement was a triumph for common sense"

synonym:
• victory
,
• triumph

1. Bir mücadelenin veya yarışmanın başarılı bir şekilde sona ermesi

• "Dar bir zafer"

• "General her zaman ordusunun zaferi için kredi alır"

• "Bir zafer kazandı"

• "Ikna edici zafer"

• "Anlaşma sağduyu için bir zaferdi"

eşanlamlı:
• zafer

Examples of using

We need a victory.

Bir zafere ihtiyacımız var.

Our team returned home after a huge victory.

Takımımız büyük bir zaferden sonra yuvaya döndü.

Congratulations on your victory!

Zaferinden dolayı tebrik ederim.

We are confident of victory.

Biz zaferden eminiz.

The people expected a victory speech.

İnsanlar bir zafer konuşması bekledi.

It was a great victory for Jackson.

Jackson için büyük bir zaferdi.

It was not a complete victory.

O, tam bir zafer değildi.

They asked Lincoln to make a victory speech.

Onlar Lincoln'un bir zafer konuşması yapmasını istedi.

It was a victory for the whole country when he finished first in the race.

O, yarışı birinci bitirdiğinde, tüm ülke için bir zaferdi.

Winning the election was a great victory for the candidate's political party.

Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi.

The victory is ours.

Zafer bizimdir.

We have no expectations of victory.

Bizim zafer beklentilerimiz yok.

In 1958, Brazil won its first World Cup victory.

1958'de, Brezilya ilk Dünya Kupası zaferini kazandı.

It's an easy victory.

O kolay bir zafer.

If the loser smiled the winner will lose the thrill of victory.

Kaybeden gülümserse kazanan zaferin heyecanını kaybeder.

If the loser smiled the winner will lose the thrill of victory.

Eğer mağlup gülümsediyse galip, zafer heyecanını kaybedecektir.

Congratulations on the victory!

Zafer için tebrik ederiz!

They congratulated us on our victory.

Zaferimiz için bizi kutladılar.

He bragged of having won the victory.

Zafer kazanmış olmakla övündü.

We fought hard for victory.

Biz zafer için çok savaştık.