Translation meaning & definition of the word "vicious" into Turkish language
Türk diline "kısır" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Vicious
[Şiddetli]/vɪʃəs/
adjective
1. (of persons or their actions) able or disposed to inflict pain or suffering
- "A barbarous crime"
- "Brutal beatings"
- "Cruel tortures"
- "Stalin's roughshod treatment of the kulaks"
- "A savage slap"
- "Vicious kicks"
- synonym:
- barbarous ,
- brutal ,
- cruel ,
- fell ,
- roughshod ,
- savage ,
- vicious
1. (kişilerin veya eylemlerinin) acı veya ıstırap çekebilecek veya bertaraf edebilecek
- "Barbarca bir suç"
- "Acımasız dayak"
- "Zeybek işkencesi"
- "Stalin'in kulaks'a kaba muamelesi"
- "Vahşi bir tokat"
- "Kısır tekmeler"
- eşanlamlı:
- barbar ,
- zalim ,
- fall ,
- kaba yonca ,
- vahşi ,
- şiddetli
2. Having the nature of vice
- synonym:
- evil ,
- vicious
2. Ahlaksızlığın doğasına sahip olmak
- eşanlamlı:
- kötü ,
- şiddetli
3. Bringing or deserving severe rebuke or censure
- "A criminal waste of talent"
- "A deplorable act of violence"
- "Adultery is as reprehensible for a husband as for a wife"
- synonym:
- condemnable ,
- criminal ,
- deplorable ,
- reprehensible ,
- vicious
3. Ağır azarlama veya kınamak getirmek veya hak etmek
- "Yetenek kaybı"
- "Acımasız bir şiddet eylemi"
- "Pişmanlık bir koca için bir karı için olduğu kadar kınanabilir"
- eşanlamlı:
- mahkum edilebilir ,
- suçlu ,
- acıklı ,
- kınanması gereken ,
- şiddetli
4. Marked by deep ill will
- Deliberately harmful
- "Poisonous hate"
- "Venomous criticism"
- "Vicious gossip"
- synonym:
- poisonous ,
- venomous ,
- vicious
4. Derin bir kötü niyetle işaretlenmiş
- Kasıtlı olarak zararlı
- "Zehirli nefret"
- "Zorlu eleştiri"
- "Kısır dedikodu"
- eşanlamlı:
- zehirli ,
- şiddetli
Examples of using
Tom is vicious.
Tom hırçın.
It's a vicious circle.
Bu bir kısır döngü.
He gave the barking dog a vicious kick.
O, havlayan köpeğe şiddetli bir tekme attı.