Translation meaning & definition of the word "vibrate" into Turkish language
Türk diline "titreş" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Vibrate
[Titreşmek]/vaɪbret/
verb
1. Shake, quiver, or throb
- Move back and forth rapidly, usually in an uncontrolled manner
- synonym:
- vibrate
1. Sallamak, titremek veya zonklamak
- Genellikle kontrolsüz bir şekilde hızlı bir şekilde ileri geri hareket edin
- eşanlamlı:
- titreşmek
2. Move or swing from side to side regularly
- "The needle on the meter was oscillating"
- synonym:
- oscillate ,
- vibrate
2. Düzenli olarak yan yana hareket edin veya sallayın
- "Metre üzerindeki iğne sallanıyordu"
- eşanlamlı:
- sallandırmak ,
- titreşmek
3. Be undecided about something
- Waver between conflicting positions or courses of action
- "He oscillates between accepting the new position and retirement"
- synonym:
- hover ,
- vibrate ,
- vacillate ,
- oscillate
3. Bir konuda kararsız kalmak
- Çatışan pozisyonlar veya eylem yolları arasında dalgalanma
- "Yeni pozisyonu kabul etmek ve emeklilik arasında gidip geliyor"
- eşanlamlı:
- sallanmak ,
- titreşmek ,
- bocalamak ,
- sallandırmak
4. Sound with resonance
- "The sound resonates well in this theater"
- synonym:
- resonate ,
- vibrate
4. Rezonanslı ses
- "Ses bu tiyatroda iyi yankılanıyor"
- eşanlamlı:
- yankılamak ,
- titreşmek
5. Feel sudden intense sensation or emotion
- "He was thrilled by the speed and the roar of the engine"
- synonym:
- thrill ,
- tickle ,
- vibrate
5. Ani yoğun his veya duygu hissedin
- "Motorun hızı ve kükremesi ile heyecanlandı"
- eşanlamlı:
- heyecan ,
- gıdıklamak ,
- titreşmek