Translation meaning & definition of the word "vacuum" into Turkish language
Türk diline "vakum" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Vacuum
[Vakum]/vækjum/
noun
1. The absence of matter
- synonym:
- vacuum ,
- vacuity
1. Maddenin yokluğu
- eşanlamlı:
- vakum ,
- dalgınlık
2. An empty area or space
- "The huge desert voids"
- "The emptiness of outer space"
- "Without their support he'll be ruling in a vacuum"
- synonym:
- void ,
- vacancy ,
- emptiness ,
- vacuum
2. Boş bir alan veya boşluk
- "Büyük çöl boşlukları"
- "Uzayın boşluğu"
- "Onların desteği olmadan boşlukta hükmedecek"
- eşanlamlı:
- boş ,
- boşluk ,
- vakum
3. A region that is devoid of matter
- synonym:
- vacuum ,
- vacuity
3. Maddeden yoksun bir bölge
- eşanlamlı:
- vakum ,
- dalgınlık
4. An electrical home appliance that cleans by suction
- synonym:
- vacuum ,
- vacuum cleaner
4. Emme ile temizleyen elektrikli bir ev aleti
- eşanlamlı:
- vakum ,
- elektrikli süpürge
verb
1. Clean with a vacuum cleaner
- "Vacuum the carpets"
- synonym:
- vacuum ,
- vacuum-clean ,
- hoover
1. Elektrikli süpürge ile temizleyin
- "Halıların vakumlanması"
- eşanlamlı:
- vakum ,
- vakumla temizlemek ,
- hoover
Examples of using
It's your turn to vacuum the house.
Evi temizleme sırası sende.
Nothing can travel faster than the speed of light in a vacuum.
Hiçbir şey vakum içindeki ışık hızından daha hızlı seyahat edemez.
Cats hate vacuum cleaners.
Kediler vakum temizleyicilerden nefret ediyorlar.