The utmost God has forgotten to be God.
En büyük Tanrı, Tanrı olmayı unutmuştur.
This is a matter of the utmost gravity.
Bu son derece ciddi bir meseledir.
The women really gave it their utmost.
Kadınlar gerçekten ellerinden geleni yaptılar.
He has done his utmost for me.
Benim için elinden geleni yaptı.
Drive with the utmost care.
Son derece dikkatli sürün.
This is a matter of the utmost importance.
Bu çok önemli bir konu.
I'm going to speak to you with utmost candor so I want you to take everything I'm about to say at face value.
Seninle son derece açık yüreklilikle konuşacağım bu yüzden söylemek üzere olduğum her şeyi göründüğü gibi değerlendirmeni istiyorum.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.