Examples of using
Tom isn't up yet. He usually stays in bed until 7:30.
Tom henüz kalkmadı. O genellikle 7.30'a kadar yatakta kalır.
Tom doesn't usually do stupid things like that.
Tom genellikle böyle aptalca şeyler yapmaz.
Tom didn't get up as early as he usually does.
Tom genellikle kalktığı kadar erken kalkmadı.
Tom and Mary don't usually enjoy the same things.
Tom ve Mary genellikle aynı şeylerden zevk almazlar.
Tom and I usually speak to each other in French.
Tom ve ben genellikle birbirimizle Fransızca konuşuruz.
You're not usually like this.
Genellikle böyle değilsin.
People don't usually swim around here. The water's not too clean.
İnsanlar buralarda genellikle yüzmezler. Su çok temiz değil.
How many laps do you usually swim?
Genellikle kaç tur yüzersin?
Even in the winter, Tom usually leaves the window open when he sleeps.
Tom kışın bile uyurken genellikle pencereyi açık bırakır.
Elephants usually only sleep two or three hours a day.
Filler genellikle günde sadece iki ya da üç saat uyurlar.
Tom usually gives good advice.
Tom genellikle iyi tavsiye verir.
I'm usually in pretty good shape, but now I'm a little overweight.
Ben genellikle oldukça iyi formdayım ama şimdi biraz kiloluyum.
Tom usually wears a conservative suit.
Tom genellikle gösterişsiz bir takım elbise giyer.
Tom usually walks his dog on a leash.
Tom köpeğini genellikle tasma kayışı ile gezdirir.
Tom usually tells the truth.
Tom genellikle gerçeği söyler.
Tom usually swims in the morning.
Tom genellikle sabah yüzer.
Tom usually listens to classical music.
Tom genellikle klasik müzik dinler.
Tom usually keeps his promises.
Tom genellikle sözünün tutar.
Tom usually keeps appointments.
Tom genellikle randevulara gider.
Tom usually goes out at night.
Tom genellikle gece dışarı çıkar.