Translation meaning & definition of the word "urging" into Turkish language
Türk diline "urging" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Urging
[Zorlama]/ərʤɪŋ/
noun
1. A verbalization that encourages you to attempt something
- "The ceaseless prodding got on his nerves"
- synonym:
- goad ,
- goading ,
- prod ,
- prodding ,
- urging ,
- spur ,
- spurring
1. Bir şeyi denemenizi teşvik eden bir sözelleştirme
- "Süresiz haydutluk sinirlerine dokundu"
- eşanlamlı:
- dürtmek ,
- goading ,
- özendirmek ,
- ürpertici ,
- dürtü ,
- mahmuzlayan
2. The act of earnestly supporting or encouraging
- synonym:
- urging
2. Ciddi bir şekilde destekleme veya teşvik etme eylemi
- eşanlamlı:
- dürtü
3. Insistent solicitation and entreaty
- "His importunity left me no alternative but to agree"
- synonym:
- importunity ,
- urgency ,
- urging
3. Israrlı talep ve entreasyon
- "İthalat bana anlaşmaktan başka alternatif bırakmadı"
- eşanlamlı:
- arsızlık ,
- aciliyet ,
- dürtü
Examples of using
Tom has been urging me to join the army.
Tom orduya katılmam için sıkıştırıyor.
Tom has been urging me to join the army.
Tom orduya katılmam için ısrar ediyor.