Tom felt the urge to confess.
Tom itiraf etme dürtüsünü hissetti.
Tom felt an urge to kiss Mary.
Tom Mary'yi öpmek için bir dürtü hissetti.
I strongly urge you to follow my advice.
Tavsiyeme uymanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
I urge caution.
Dikkatli olmanızı rica ediyorum.
Tom felt an urge to kill Mary.
Tom Mary'yi öldürmek için bir dürtü hissetti.
Tom felt the urge to run away.
Tom kaçma dürtüsünü hissetti.
He felt a sudden urge to write a novel.
Ani bir roman yazma isteği duydu.
All forms of life have an instinctive urge to survive.
Tüm yaşam formları hayatta kalmak için içgüdüsel bir dürtüye sahiptir.
I urge you to tell him the truth.
Ona gerçeği söylemeni rica ediyorum.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.