Translation meaning & definition of the word "upsetting" into Turkish language
Türk diline "yükselme" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Upsetting
[Canlandırıcı]/əpsɛtɪŋ/
adjective
1. Causing an emotional disturbance
- "His disconcerting habit of greeting friends ferociously and strangers charmingly"- herb caen
- "An upsetting experience"
- synonym:
- disconcerting ,
- upsetting
1. Duygusal bir rahatsızlığa neden olur
- "Arkadaşlarını vahşice ve yabancıları çekici bir şekilde selamlama konusundaki rahatsız edici alışkanlığı" - herb caen
- "Rahatsız edici bir deneyim"
- eşanlamlı:
- sinirlendirici ,
- üzücü
Examples of using
You're upsetting Tom.
Tom'u üzüyorsun.