Translation meaning & definition of the word "unyielding" into Turkish language
Türk diline "inatçı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Unyielding
[Inatçı]/ənjildɪŋ/
adjective
1. Stubbornly unyielding
- "Dogged persistence"
- "Dour determination"
- "The most vocal and pertinacious of all the critics"
- "A mind not gifted to discover truth but tenacious to hold it"- t.s.eliot
- "Men tenacious of opinion"
- synonym:
- dogged ,
- dour ,
- persistent ,
- pertinacious ,
- tenacious ,
- unyielding
1. Inatla boyun eğmeyen
- "Köpeksi sebat"
- "Karar kararlılığı"
- "Tüm eleştirmenlerin en sesli ve inatçı olanı"
- "Gerçeği keşfetmek için yetenekli olmayan ama onu tutmak için inatçı bir zihin" - t.s.eliot
- "Fikir sahibi erkekler"
- eşanlamlı:
- azimli ,
- ters ,
- kalıcı ,
- sebatlı ,
- inatçı
2. Resistant to physical force or pressure
- "An unyielding head support"
- synonym:
- unyielding
2. Fiziksel kuvvete veya basınca dayanıklı
- "Sapmayan bir kafa desteği"
- eşanlamlı:
- inatçı