Translation meaning & definition of the word "unsuitable" into Turkish language
Türk diline "uygun olmayan" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Unsuitable
[Uygun olmayan]/ənsutəbəl/
adjective
1. Not meant or adapted for a particular purpose
- "A solvent unsuitable for use on wood surfaces"
- synonym:
- unsuitable
1. Belirli bir amaç için tasarlanmamış veya uyarlanmamıştır
- "Ahşap yüzeylerde kullanım için uygun olmayan bir çözücü"
- eşanlamlı:
- uygun olmayan
2. Not capable of being applied
- "Rules inapplicable to day students"
- synonym:
- inapplicable ,
- unsuitable
2. Uygulanabilecek durumda değil
- "Gündüz öğrenciler için uygulanamaz kurallar"
- eşanlamlı:
- uygulanamaz ,
- uygun olmayan
3. Not conducive to good moral development
- "The movie is unsuitable for children"
- synonym:
- unsuitable
3. İyi ahlaki gelişim için elverişli değildir
- "Film çocuklar için uygun değil"
- eşanlamlı:
- uygun olmayan
4. Not worthy of being chosen (especially as a spouse)
- synonym:
- undesirable ,
- unsuitable
4. Seçilmeye layık değil (özellikle eş olarak)
- eşanlamlı:
- istenmeyen ,
- uygun olmayan
Examples of using
In my opinion, it's quite unsuitable.
Bence, o oldukça uygunsuz.
Your dress is unsuitable for the occasion.
Elbisen ortam için uygun değil.