Translation meaning & definition of the word "unspeakable" into Turkish language
Türk diline "söylenemez" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Unspeakable
[Anlatılamaz]/ənspikəbəl/
adjective
1. Defying expression or description
- "Indefinable yearnings"
- "Indescribable beauty"
- "Ineffable ecstasy"
- "Inexpressible anguish"
- "Unspeakable happiness"
- "Unutterable contempt"
- "A thing of untellable splendor"
- synonym:
- indefinable ,
- indescribable ,
- ineffable ,
- unspeakable ,
- untellable ,
- unutterable
1. İfade veya açıklamaya meydan okuma
- "Tanımlanamaz özlemler"
- "Tanımlanamaz güzellik"
- "Seçilmez ecstasy"
- "Sürüklenemez acı"
- "Söylenemez mutluluk"
- "Kararsız aşağılama"
- "Söylenemez bir ihtişam"
- eşanlamlı:
- tarifsiz ,
- anlatılamaz ,
- satılamaz
2. Exceptionally bad or displeasing
- "Atrocious taste"
- "Abominable workmanship"
- "An awful voice"
- "Dreadful manners"
- "A painful performance"
- "Terrible handwriting"
- "An unspeakable odor came sweeping into the room"
- synonym:
- atrocious ,
- abominable ,
- awful ,
- dreadful ,
- painful ,
- terrible ,
- unspeakable
2. Son derece kötü veya nahoş
- "Atreci tat"
- "Iğrenç işçilik"
- "Korkunç bir ses"
- "Ehşet verici tavır"
- "Acı verici bir performans"
- "Korkunç el yazısı"
- "Söylenemez bir koku odaya süpürüldü"
- eşanlamlı:
- zalim ,
- iğrenç ,
- korkunç ,
- acı veren ,
- anlatılamaz
3. Too sacred to be uttered
- "The ineffable name of the deity"
- synonym:
- ineffable ,
- unnameable ,
- unspeakable ,
- unutterable
3. Söylenemeyecek kadar kutsal
- "Tanrı'nın tarifsiz adı"
- eşanlamlı:
- tarifsiz ,
- isimlendirilemez ,
- anlatılamaz