Translation meaning & definition of the word "unsophisticated" into Turkish language
Türk diline "sofistike olmayan" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Unsophisticated
[Deneyimsiz]/ənsəfɪstɪketɪd/
adjective
1. Not wise in the ways of the world
- "Either too unsophisticated or too honest to promise more than he could deliver"
- "This helplessly unworldly woman"- kate o'brien
- synonym:
- unsophisticated ,
- unworldly
1. Dünya tarzında akıllıca değil
- "Verebileceğinden daha fazlasını vaat etmek için çok karmaşık veya çok dürüst"
- "Bu çaresiz, dünya dışı kadın" - kate o'brien
- eşanlamlı:
- deneyimsiz ,
- ruhani
2. Lacking complexity
- "Small and uncomplicated cars for those really interested in motoring"
- "An unsophisticated machine"
- synonym:
- uncomplicated ,
- unsophisticated
2. Karmaşıklık eksikliği
- "Motorla gerçekten ilgilenenler için küçük ve karmaşık olmayan arabalar"
- "Sofistike olmayan bir makine"
- eşanlamlı:
- karmaşık olmayan ,
- deneyimsiz
3. Awkwardly simple and provincial
- "Bumpkinly country boys"
- "Rustic farmers"
- "A hick town"
- "The nightlife of montmartre awed the unsophisticated tourists"
- synonym:
- bumpkinly ,
- hick ,
- rustic ,
- unsophisticated
3. Garip basit ve taşralı
- "Kaba kır çocukları"
- "Güvenlik çiftçileri"
- "Hick kasabası"
- "Montmartre'ın gece hayatı, sofistike olmayan turistleri büyüledi"
- eşanlamlı:
- kabadayı ,
- hödük ,
- rustik ,
- deneyimsiz
Examples of using
Tom is unsophisticated.
Tom deneyimsiz.