Translation meaning & definition of the word "unsaturated" into Turkish language
Türk diline "doymamış" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Unsaturated
[Doymamış]/ənsæʧəretɪd/
adjective
1. Not saturated
- Capable of dissolving more of a substance at a given temperature
- "An unsaturated salt solution"
- synonym:
- unsaturated
1. Doymamış
- Belirli bir sıcaklıkta daha fazla maddeyi çözebilir
- "Doymamış bir tuz çözeltisi"
- eşanlamlı:
- doymamış
2. Used of a compound (especially of carbon) containing atoms sharing more than one valence bond
- "Unsaturated fats"
- synonym:
- unsaturated
2. Birden fazla değerlik bağı paylaşan atomları içeren bir bileşiğin (özellikle karbonun) kullanılması
- "Doymamış yağlar"
- eşanlamlı:
- doymamış
3. (of color) not chromatically pure
- Diluted
- "An unsaturated red"
- synonym:
- unsaturated
3. (renkli) kromatik olarak saf değil
- Sulandırılmış
- "Doymamış kırmızı"
- eşanlamlı:
- doymamış