Translation meaning & definition of the word "unresolved" into Turkish language
Türk diline "çözülmemiş" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Unresolved
[Çözülmemiş]/ənrɪzɑlvd/
adjective
1. Not solved
- "Many crimes remain unsolved"
- "Many problems remain unresolved"
- synonym:
- unsolved ,
- unresolved
1. Çözülmemiş
- "Birçok suç çözülmemiş halde"
- "Birçok sorun çözülmedi"
- eşanlamlı:
- çözülmemiş
2. Not brought to a conclusion
- Subject to further thought
- "An open question"
- "Our position on this bill is still undecided"
- "Our lawsuit is still undetermined"
- synonym:
- open ,
- undecided ,
- undetermined ,
- unresolved
2. Bir sonuca ulaştırılmadı
- Daha fazla düşünmeye tabi
- "Açık soru"
- "Bu tasarıdaki konumumuz hala kararsız"
- "Dava hala belirsiz"
- eşanlamlı:
- açmak ,
- kararsız ,
- belirsiz ,
- çözülmemiş
3. Characterized by musical dissonance
- Harmonically unresolved
- synonym:
- unresolved ,
- dissonant
3. Müzikal uyumsuzluk ile karakterize edilir
- Armonik olarak çözülmemiş
- eşanlamlı:
- çözülmemiş ,
- ahenksiz