Translation meaning & definition of the word "unlucky" into Turkish language

adjective

1. Having or bringing misfortune

• "Friday the 13th is an unlucky date"

synonym:
• unlucky
,
• luckless

1. Talihsizlik ya da talihsizlik getirmek

• "13. cuma uğursuz bir tarihtir"

eşanlamlı:
• şanssız

2. Marked by or promising bad fortune

• "Their business venture was doomed from the start"

• "An ill-fated business venture"

• "An ill-starred romance"

• "The unlucky prisoner was again put in irons"- w.h.prescott

synonym:
• doomed
,
• ill-fated
,
• ill-omened
,
• ill-starred
,
• unlucky

2. Kötü talih tarafından işaretlenmiş veya umut verici

• "İş girişimleri başından beri mahkumdu"

• "Kötü niyetli bir iş girişimi"

• "Kötü yıldızlı bir romantizm"

• "Şanssız mahkum yine demirlere kondu"- w.h.prescott

eşanlamlı:
• mahkum
,
• şanssız
,
• tâlihsiz

Examples of using

Some people believe that thirteen is an unlucky number.

Bazı insanlar on üçün şanssız bir sayı olduğuna inanmaktadır.

I'm unlucky.

Ben şanssızım.

Tom is unlucky.

Tom şanssız.

You're unlucky.

Sen şanssızsın.

We're unlucky.

Biz şanssızız.

He's an unlucky guy.

O şanssız bir adam.

Four is an unlucky number in Japan.

Dört Japonya'da şanssız bir rakamdır.

I wonder why some people think black cats are unlucky.

Bazı insanların neden kara kedilerin uğursuz olduğunu düşündüğünü merak ediyorum.

I'm so unlucky!

Ne kadar şanssızım!

I really am unlucky!

Gerçekten hiç şansım yok!

I'm not cut out for gambling. Maybe I'm just unlucky, but working for my pay is more of a sure thing.

Ben kumar için biçilmiş kaftan değilim. Belki sadece şanssızım fakat maaşım için çalışmak daha emin bir şeydir.

Four is an unlucky number in Japanese.

Japonya'da, 4 uğursuz bir sayıdır.

What an unlucky boy I am!

Ne şanssız bir çocuğum!

How unlucky I am!

Ben ne kadar şanssızım!